20.03.2013, ORDU ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK HAK İHLALLERİ

20.03.2013

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

AKP İktidarının eğitim politikasının sonucu olarak Türkiye üniversitelerinde bilime ve düşünceye karşı sistematik olarak yürütülen saldırıların bir yenisi de Ordu Üniversitesi’nde yaşanmaktadır. YÖK düzenine, yeni üniversite rejimine karşı bilimden, düşünceden ve sendikal örgütlenmeden yana takındıkları kararlı tavırlar nedeniyle birçok öğretim üyesi ve araştırma görevlisi Ordu Üniversitesi yönetimince yıldırma, ayrıştırma ve itibarsızlaştırma politikalarıyla karşı karşıya kalmaktadır. Sendikalı öğretim üyelerine kısaca “Ya bu deveyi güdersin ya da bu diyardan gidersin” yaptırımları uygulanmaktadır. Bilim yuvası olması gereken Ordu Üniversitesi’ndeki bu durum öğretim üyelerini mağdur ettiği gibi öğrencilerin de nitelikli eğitim haklarının engellenmesine neden olmaktadır.
Ordu Üniversitesi’nde yaşanan sıkıntı ve haksız uygulamalara ilişkin aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim.

Prof. Dr. Oğuz OYAN
İzmir Milletvekili

1. Ordu Üniversitesi Ünye İİBF’de görevli yedi öğretim üyesine, kapılarına üyesi oldukları Eğitim-Sen Yükseköğretim Bürosu tarafından hazırlanan kanuna aykırı ve yasadışı hiçbir içeriği olmayan YÖK afişini astıkları için özel güvenlik eşliğinde müdahale edilmiş midir?

2. Kapılarına "İnsan, Toplum, Doğa Yararına Üniversite İstiyoruz" ifadesini taşıyan 5 cm çapında kokart asan yedi öğretim üyesi için -üstelik onlardan beşinin izinli olduğu günde- tutanak tutularak disiplin soruşturması açılıp disiplin cezası verilmiş midir?

3. Ordu Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Deniz Yıldırım’a dersinin olmadığı, üstelik raporlu olduğu ve dolayısıyla görevini aksatma ihtimali olmadığı bir günde Ankara’da YÖK yasa tasarısı konulu panele katılıp konuşma yaptığı için "uyarı cezası” verilmiş midir? Verildi ise bunun, üniversite sistemi hakkında özgür düşünce geliştirmenin engellenmesi anlamına geldiği açık değil midir?

4. Sendikalı yedi öğretim üyesinin kapılarından güvenlik görevleri eşliğinde sendika kokartlarının ve afişlerin sökülmesi, ifade ve örgütlenme özgürlüğüne anti-demokratik bir saldırı olması yanında, ilgili öğretim üyelerinin itibarını zedelemeye ve eylemlerini kriminalize etmeye yönelik kasıtları bakımından bir yetki aşımı örneği değil midir?

5. Rektörlükçe bugüne kadar yardımcı doçent sözleşmeleri yasaya ve teamüllere uygun olarak üç yıl için yapılırken Eğitim-Sen’li Ünye İİBF öğretim üyeleri Yrd. Doç. Dr. Umut ULUKAN ve Yrd. Doç. Dr. Çağatay Edgücan’ın sözleşmesi niçin sadece iki yıl için uzatılmıştır? Bu süre baskısının nedeni, onların sendikalı olmaları mıdır? Bu, sendikalı öğretim üyelerine ve sendikaya üye olmayı düşünenlere yönelik bir yıldırma politikası mıdır?

6. Özerk ve bilimsel olması gereken üniversiteler, öğrencilerini bilimsel bir ortamda yetiştirmek ve halka açık panel ve konferanslarla yöre halkından ilgi duyanları böyle bir ortamla tanıştırmak için vardır. Ordu Üniversitesi’nde bu tür panel ve konferansların özellikle de Eğitim-Sen üyesi öğretim üye ve yardımcılarınca düzenlenmesini engelleyici tutumlar olduğu doğru mudur? Doğruysa bu tür etkinliklere niçin izin verilmemektedir? Sendikalı öğretim üyelerinin ve Eğitim-Sen’in bilimsel etkinlikler için talep ettiği üniversitenin konferans salonlarının kullandırılmamasındaki gerekçe nedir?

7. Öğretim üyelerinin, şehir dışındaki panel, konferans ve akademik çalışmalara katılımı konusunda üniversitenin engelleme yapmasının ve öğretim üyeleri arasında bu bakımdan bir çifte standart uygulamasının siyasal ve ideolojik bir gerekçesi mi vardır?

8. Akademik ve mesleki gelişimin bir parçası olarak YÖK’ün verdiği yurtdışı burslarını kullanmak isteyen Ünye İİBF Öğretim Üyeleri Yrd. Doç. Dr. Çağatay Edgücan ve Yrd. Doç. Dr. Evren Haspolat’ın iki İngiliz üniversitesinden aldıkları davetlerin fakülte yönetim kuruluna dahi sokulmadan dekanca reddedilmesi bir skandal değil midir? Bunlardan birisi eğitim- öğretimi aksatma ihtimali dahi olmayan yaz dönemini kapsadığı halde hangi gerekçeyle işleme konulmamıştır? İlgili öğretim üyeleri sendikalı olduğu için mi? Şimdi bu sendikalı öğretim üyelerinin yıldırma politikalarına karşı haklarını koruyabilmek için yargıya başvurmalarını, bu üniversite ve fakülte yönetimlerinin keyfi yönetim tarzlarını sorgulamak için bir vesile sayar mısınız?

9. Bilimsel Araştırma Projeleri’ne destek sağlanması aşamasında öğretim üyeleri arasında bir ayrımcılık yapılması sözkonusu mudur?

10. Ünye İİBF’de nitelikli kamusal eğitim hakkı doğrultusunda öğrencilerin haklarını savunan öğretim üyelerine dönük baskılar yapılmakta mıdır? Ders dağılımları konusunda uzmanlık ve ders yükü gibi ölçütlerin gözetilmemesi söz konusu mudur?

11. Ordu Üniversitesi yönetimince Eğitim-Sen’li öğretim üyeleri tarafından açılmak istenen hiçbir öğrenci kulübünün kurulmasına izin verilmediği doğru mudur? Sendikalı öğretim üyelerinin öğrencilere danışmanlık yapmaları üniversite yönetimlerince engellenmekte midir?

12. 12 Eylül 1980 rejiminin baskıcı YÖK mevzuatı, 1402’likler dalgası geçtikten sonra, 1980’lerde bile üniversite yönetimlerince akademik özgürlükleri ve öğretim üyelerinin akademik etkinliklerini bu kadar vesayet ve baskı altına alacak biçimde uygulanmamışken, Ordu Üniversitesi’ndeki bu yöndeki gayretkeşlik acaba hangi “demokratik üniversite” anlayışına uygun olmaktadır? Yoksa “demokratik üniversite” anlayışı AKP dönemi üniversitelerinde ulaşılması gereken bir ideal olmaktan ziyade yok edilmesi gereken bir anlayış durumuna mı gelmiştir?