03/04/2013, CEZAEVİNDEKİ AĞIR HASTALIKLI HÜKÜMLÜLER

                                                                                                                                                                                                                                     3 Nisan 2013

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA


Avrupa Konseyi İşkencenin Önlenmesi Komitesi’nin 2010 yılında yayınladığı raporunda "Cezaevi koşullarında iyi bir şekilde tedavi edilemeyecek ciddi bir hastalığı bulunanların, ağır bir sakatlığı olanların, ciddi mental hastalığı olanların ve kısa süreli ölümcül durumda olanların cezaevi koşullarında kalmaması gerektiği" ifade edilmiştir. Tutuklanmadan önce topluma sayısız hizmetlerde bulunan, binlerce öğrenci yetiştiren, binlerce hastayı şifaya kavuşturan bilim insanı Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, bugün Silivri cezaevinde maalesef ölüme terkedilmiş durumdadır. Prof. Dr. Fatih HİLMİOĞLU’na doktor raporlarına göre, kanser, siroz, şeker, kronik böbrek sorunu ve depresyon teşhisleri konulmuştur. Sağlığının her geçen gün geri dönülmez bir biçimde bozulmasına yol açan koşullarda dört yıldır direnmeye ve yaşamaya çalışmaktadır. Sağlık sorunları nedeniyle avukatları tahliyesini uzun süredir talep etmekte, fakat bu talebi mahkemece haksız bir biçimde sürekli olarak reddedilmektedir. Cezaevlerinde Sayın Hilmioğlu ile benzer konumlarda olan ve kamu vicdanını sızlatan haksız işlemlerle ilgili aşağıdaki sorularımın Adalet Bakanı Sayın Sadullah ERGİN tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim.

 
                                                                                                                                                                              Prof. Dr. Oğuz OYAN
                                                                                                                                                                              İzmir Milletvekili


1. 2003–2012 döneminde cezaevlerinde ağır hastalıklı ve bakıma muhtaç kaç hükümlü ve tutuklu kalmış ve halen kalmaktadır ve bunlardan kaçı yaşamını yitirmiş bulunmaktadır?

2. Cezaevlerinde uzun süredir sağlık sorunları nedeniyle avukatları tarafından tahliyesi istenen kaç tutuklu ve hükümlü vardır? Bu taleplerden bakanlığınızca olumlu karşılanan olmuş mudur? Oldu ise bunlar kimlerdir? Hangi suçlardan dolayı yargılanmışlar ve verilen/istenen ceza süreleri ne kadardır?

3. Cezaevlerinde ağır sağlık sorunları nedeniyle Cumhurbaşkanı Sayın Abdullan GÜL’ün yetkisini kullanarak bugüne kadar bakanlığınızca tahliyesi yapılan hükümlü ve tutukluların sayısı nedir? Hangi suçlardan dolayı yargılanmışlar/yargılanmaktadırlar ve verilen/istenen ceza süreleri ne kadardır?

4. Cezaevlerindeki sağlık ekiplerinin, tıbbi donanımın ve fiziki koşulların Fatih Hilmioğlu örneğindeki gibi ağır ve tam donanımlı hastane ortamında uzman bakımı gerektiren hastalar için yeterli olduğunu düşünüyor musunuz?

5. Devlet her şeyden önce insanların cezaevinde de olsa yaşamından ve sağlıklı yaşatılmasından sorumlu değil midir? Eğer sorumluysa, şimdiye kadar Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu’nun cezaevi koşullarında ve gönderildiği Silivri Devlet Hastanesi’nin yetersiz ortamında giderek daha kötüleşen sağlık sorunlarına çözüm aramamanız nasıl açıklanabilir?

6. Masumiyet karinesi ve uzun tutukluluk süresi dikkate alındığında cezaevlerinde bulunan ağır hastaların ölüme terk edilmesi insan haklarına ve kamu vicdanına aykırı değil midir? Bir insan, bir hukukçu, eski bir avukat, üstelik bugün adaleti sağlamaktan sorumlu bir Adalet Bakanı olarak bu haksızlıklar ve adaletsizlikler konusunda eğer bir vicdanî rahatsızlık duyuyorsanız ne gibi düzeltici önlemler almayı düşünüyorsunuz?

7. Cezaevlerinde ciddi sağlık sorunları yaşayan tutukluların tutuksuz yargılanmaları ve hükümlülerin ceza infazlarının ertelenmesi konusunda Bakanlık olarak Avrupa Konseyi İşkencenin Önlenmesi Komitesi’nin 2010 yılında yayınladığı rapor doğrultusunda bir yasal çalışma yapmayı düşünmez misiniz?

8. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesi kapsamında teşhis ve tedavisi geç başlatılan ve hakkında yasal mevzuatın uygulanmasında gecikilen mahkûmlar bakımından, cezaların infazına cezaevinde devam edilmesi halinde bu kişilere “İşkence ve Kötü Muamele” yapılmış olarak değerlendirilmektedir. Bakanlık olarak bu sözleşmeyi ihlal ettiğinizi ve mahkûmlara kötü muamele yaptığınızı gösteren uygulamalar konusunda ne gibi önlemler almayı öngörüyorsunuz?