02.01.2014, ÖTV

PostDateIconCuma, 31 Ekim 2014 16:22 | Yazdır

 02.01.2014

 
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
2014 yılı Bütçe görüşmeleri sırasında hiçbir biçimde gündeme getirilmediği gibi yurttaşlara da önceden haber verilmeden 31.12.2013 tarihli ve 2013/5761 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla “cari açıkları azaltma” gerekçesiyle otomobilden alınan Özel Tüketim Vergisi oranlarına (ÖTV) silindir hacmine göre 5-10-15 puan değerinde zam getirilmesi, bu Kararın 31.12. 2013 gecesi yayımlanan Resmi Gazete’de duyurularak baskın yapar gibi 1 Ocak 2014 tarihinde yürürlüğe sokulması tüketicileri ve otomotiv şirketlerini hazırlıksız yakalayarak mağdur ettiği gibi tüketiciler ile şirketler ve bakanlığınız arasında hukuki davalar açılmasına da zemin hazırlamıştır. Saydam kamu yönetimiyle bağdaşmayan, Yasama organından dahi gizlenen, Türkiye’de örneği pek görülmeyen bu baskın zam kararı hakkında aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
 
                                                                                                             Prof. Dr. Oğuz OYAN
                                                                                                             İzmir Milletvekili
 
1-      Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) gibi mülkiyet/servet vergilerinde yapılacak zammın “yeniden değerleme” oranında olacağı aylar öncesinden kamuoyuyla ve Yasama organıyla paylaşılmış olmasına rağmen bir özel satış vergisi olan ÖTV zammının alıcı ve satıcı tarafların ön bilgilenme hakkı yok sayılarak Resmi Gazete’de yayımı anında yürürlüğe sokulması, tüketicinin bilgi edinme, karar alma ve uyum sürecine bir müdahale değil midir?
2-      Eğer bu Kararın gecikmeli yürürlüğe girmesi halinde “cari açıklara” ek baskı geleceği şeklinde bir gerekçeyle hareket edilmişse, bunun otomobil gibi yüzde 80 oranında ithalata bağımlı ve ithalat kararı ile tüketiciye sunulma arasında bir aydan fazla intikal süresi (zaman aralığı) olan bir dayanıklı tüketim malında, yeni ithalat furyasına yol açmayacak biçimde (tıpkı geçen yılki ÖTV artış kararının otomobiller için 15 Ocak’ta yürürlüğe girmesinde olduğu gibi) bir-iki haftalık bir intikal/uyum süresiyle uygulanması önünde ne gibi engeller vardı?
3-      Eğer cari açığı azaltmak kaygısı yanında 2014 vergi gelirleri artışını güvenceye almak düşüncesiyle de hareket edilmişse, o zaman hiç olmazsa 2013 yılının son bir-iki haftasında alıcı ve satıcı tarafların 2014 zamları konusunda bilgilendirilmesinin önünde ne gibi bir engel bulunmaktaydı?
4-      Her ne kadar Yasama organı 6.6.2002 tarihli ve 4760 sayılı ÖTV Kanununun 12. ve geçici 6. maddesiyle Bakanlar Kurulu’na ÖTV oran ve miktarlarını değiştirme yetkisi vermiş olsa da, 2014 Bütçesi görüşmelerinin hiç olmazsa son günlerinde Yasama üyelerinin bilgilendirilmeleri Yasama organına saygının ve Bütçenin saydamlığı ilkesinin gereği değil midir?