07.02.104, AKP'NİN TUZLUKLARI

 07.02.2014

 
 
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
 
İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Genel Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Partisinden istifa edenlere yönelik ilginç suçlamalarda bulunmaktadır. Bunlardan biri, Hakan Şükür’ün istifası nedeniyle olmuş ve onu, seçmenlerinin oyuna ihanet ettiği için, milletvekilliğinden de istifaya davet etmiştir. Oysa aynı tavrı, ne 22. dönemde CHP'den istifa edip AKP'ye törenle kabul edilenler için göstermiş ne de içinde bulunduğumuz 24. dönemde CHP’den istifa edip partisine katılan Adıyaman Milletvekili Salih Fırat için göstermiştir. Hatta tam tersine 19 Mart 2013'teki Grup toplantısında partisinin rozetini Salih Fırat'a takarken şunları söylemiştir:  ''Anamuhalefet partisinden aramıza katılan Salih Fırat kardeşimize, ailemize hoş geldiniz diyorum. 76 milyonun kucaklaştığı, kucaklaşacağı bir çatı altında hep birlikte inşallah bu siyaseti gerçekleştireceğiz."
Bu bağlamda aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak yanıtlandırılmasını saygılarımla arz ederim.
 
 
 
                                                                                                        Prof. Dr. Oğuz OYAN
                                                                                                        CHP İzmir Milletvekili
 
1-      Bir başbakan olarak sonuçları itibariyle birbirine tamamen benzer bu iki durum karşısında taban tabana zıt siyasi değerlendirmeler yaptığınız ortayken, temsil ettiğiniz yurttaşlara nasıl iyi bir örnek oluşturmayı düşünebilirsiniz?
 
2-      Öte yandan, Hakan Şükür’ü milletvekilliğinden istifaya davet ederken, Bakanlık görevinden alınan ve Başbakanı da istifaya davet ettikten sonra milletvekilliğinden istifa dilekçesini AKP Grup yönetimine gönderen Erdoğan Bayraktar’ın milletvekilliğinden istifasını hangi nedenlerle durdurdunuz? Bunun Hakan Şükür için önerdiğiniz "milletvekilliğinden de istifa et" tutumundan farklı bir mecraya sokulmasının arkasında, imar yolsuzlukları konusunda çok şey bilen biri olarak Bayraktar’ın denetim altında tutulması niyetleri mi rol oynamıştır?
 
3-      Partinizden son olarak istifa eden İstanbul Milletvekili Muhammet Çetin’in arkasından  “AKP’ye tuzluklar sızmış” (2 Şubat 2014 tarihli medya) değerlendirmesini yaparken, bir itirafta bulunduğunuzu da kabul ediyor musunuz? Daha bir ay önce, “size şu kadar milletvekili, şu kadar vali vs. verdik, hala gözünüz doymadı” diye devlet katındaki gizli koalisyonu açığa vuranlar, şimdi sanki bunlardan habersizmiş gibi “sızmalardan” nasıl bahsedebilmektedir?