07.02.2014, İSLAMİ HOLDİNGLER, YOLSUZLUKLAR, TÜRGEV

 07.02.2014

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

 

Kısaca "İslami holdingler" olarak adlandırılan halktan izinsiz para toplayan şirketlerle ilgili olarak 2005 yılında yapılan ve benim de üyesi olduğum Meclis Araştırma Komisyonunun araştırmaları sonucunda belirli saptamalar ve öneriler yapılmıştı. Yapılan saptamalarda bu holdinglerin hukuk dışı yollarla vatandaşlardan 5 milyar Avro (anamuhalefetin muhalefet şerhine göre 10 milyar Avro) tutarında bir parayı karşılıksız olarak hesaplarına geçirdiği, yurtdışındaki onbinlerce emekçi yurttaşımızın alınterlerinin birikimlerini dolandırdığı ortaya konulmuş ve iktidardan bu soruna acilen el atması önerilmişti.

 

Bu bağlamda aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak  yanıtlandırılmasını saygılarımla arz ederim.

 

 

 

                                                                                                            

                                                                                                             Prof. Dr. Oğuz OYAN

                                                                                                             CHP İzmir Milletvekili

 

 

1.      Şimdiye kadar bu konuda hangi idari önlemler geliştirilmiştir?

2.      Şimdiye kadar bu konuda hangi yasal önlemler getirilmiştir?

3.      Şimdiye kadar bu konuda SPK hangi düzenleme ve önlemlere başvurmuştur ve sonuçları nelerdir?

4.      Deniz Feneri gibi dernek statülü yapılarla İslami holdinglerle benzer mekanizmalarla yurtdışı ve yurtiçinde mütedeyyin vatandaşlarımızdan para toplamaya dönük girişimlerin ne kadar “bağış” topladıkları ve bunları hangi amaçlarla kullandıklarına dair bilgiler nelerdir?

5.      Deniz Feneri davası halen aktif olarak sürdürülmekte midir yoksa rafa mı kaldırılmıştır? Bu davada tutuklanıp serbest bırakılanlarla ilgili takibat sürmekte midir yoksa davadan vareste mi tutulmuşlardır?

6.      Benzer mekanizmaları kullandığı ancak içeride nüfuz ticareti üzerinden ihale takipçiliği ve imar değişiklikleri kolaylaştırıcısı rolünü oynayarak önemli nakdî ve aynî kaynaklar biriktiren TÜRGEV vakfına 2011 yılında vergi muafiyeti ve diğer ayrıcalıklar hangi gerekçeyle verilmiştir? Bu muafiyetin tanınmasında, söz konusu vakıf yönetiminde Başbakanın oğlunun ve iş ortaklarının yer almasının kolaylaştırıcı etkisi olmuş mudur?

7.      Adalet ve Kalkınma Partisi "yolsuzluklara karşı mücadele etme" sözünü vererek iktidar olduğuna göre, TÜRGEV’in ihale ve imar yolsuzluklarında rüşvet ve komisyonların aracı mekanizması olarak kullanılıp kullanılmadığına ilişkin olarak yargının önünü açıcı ne gibi adımlar atılmasını düşünmektesiniz?