14/11/2012, BELEDİYELERE YAPILAN KURUMLAR VERGİSİ BASKISI
14 Kasım 2012
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim.
Prof. Dr. Oğuz Oyan
İzmir Milletvekili
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kira ve benzeri gelirlerinin haksız bir biçimde KV’ne tabi tutulmak istendiğini; ayrıca ilgili belediyenin bir daire başkanlığına bağlı ticari olmayan faaliyet yürüten (yani kamu iktisadi kuruluşu olmayan) Katı Atık İmal Tesislerini kurumlar vergisi mükellefi addedilmesinin yasal dayanağı olup olmadığını ve bu tür uygulamaların Türkiye’de başka belediyelerde emsallerinin bulunup bulunmadığını Bakanlığınıza 8.2.2012 tarihli yazılı soru önergemle sormuştum.
Maliye Bakanı imzasıyla 13.3.12 tarihinde verilen yanıt sorularımızın tam karşılığı olmamış, ayrıca eşit kurumlar arasında vergide genellik prensibi geçerlidir kuralının örneklerini verememiştir. Örneğin İzmir BB örneğinde KV kapsamına alınmak istenen kira gelirleri ve benzeri gelirlerin Kurumlar Vergisine tabi tutulduğu başka herhangi bir belediye var mıdır sorusuna 213 s. VUK’nun 5. maddesinde düzenlenen “vergi mahremiyeti” gerekçesiyle yanıt verilmemiştir. Oysa burada belediye ismi istenmemiş, sadece başka emsal olup olmadığı sorulmuş idi.
Bu süre içinde aşağıda sıraladığım yeni gelişmeler ortaya çıkmıştır. Bunlar da yeni sorular ve yanıtlar gerektirmektedir. Yeni gelişmeler:
(i) 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince 6.4.12 tarihi itibariyle Ankara ve İstanbul Büyükşehirlerinin kira ve benzeri gelirlerinin ayrıntılı dökümünü istedim. Her iki belediyeden de Nisan ve Mayıs 2012’de yanıtlar geldi. Buna göre, İstanbul BB’nin kira, kullanım hakkı geliri, taşınır kira geliri, park yerleri işletme geliri, Hal araç geçiş geliri, tahsis geliri olmak üzere esas olarak kira, hak ve ücret kapsamına giren türdeki gelirleri toplamının 2011’de 166.173.489 TL olduğunu bildirdi. Ankara BB ise, kira gelirlerinin 2011’de 32.833.862 TL olduğunu bildirdi.
(ii) İlgili belediyelere bu gelirlere karşılık bir kurumlar vergisi ödeyip ödemediklerini, ödedilerse miktarının ne olduğunu, Maliye Bakanlığı vergi denetim elemanları tarafından belediyelerinde bu konularda bugüne kadar bir inceleme yapılıp yapılmadığı 5 Eylül 2012 tarihi itibariyle sordum. Bu sorularıma Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyelerinden 2 ve 9 Ekim 2012 tarihlerinde birer yanıt aldım. Her iki yanıttan da kira ve benzeri gelirleri üzerinden KV vermedikleri ve bu konuda vergi incelemesine tabi tutulmadıkları anlaşılmaktadır. Ankara BB’nin iki satırlık yanıtı ise daha kapsamlı bir sonuca ulaşmaktadır:
“Belediye Kira Gelirleri 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4. Maddesinin (ı) bendi gereğince Kurumlar Vergisinden muaftır”.
Oysa 4/ı’da düzenlenen belediyelerin su, yolcu taşıma ve mezbaha işletmeleridir. Burada kira gelirleriyle ilgili hüküm yoktur. Ama demek ki bu belediyelerde ne bu gelirlerden KV talep edildiğine dair bir iz, ne de Vergi Müfettişlerinin herhangi bir izi bulunmaktadır.
(iii) Tam bu yanıtlar alınmışken, bu defa 14.9.12 tarihli yazısıyla Konak Vergi Dairesi Müdürlüğü İzmir BB Çevre Sağlığı Daire Başkanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren Doğal Yaşam Parkı’nın hizmete girdiği 30.11.2008 tarihi itibariyle İzmir BB’ni KV. Mükellefi yaptığını Belediyeye bildirmiştir.
Bu yeni gelişmeler altında şu sorular ortaya çıkmaktadır:
1- 5520 sayılı KVK’na göre hayvanat bahçeleri/doğal yaşam parkları iktisadi kamu kuruluşu mudur?
2- KVK’nın 4/a ve b fıkralarına göre bu tür yerler muafiyet kapsamında değil midir?
3- 5216 s. Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 1. maddesinin m ve v fıkralarında Büyükşehirlerin görev alanları arasında “hayvanat bahçeleri” ile “gençler ve çocuklara yönelik her türlü sosyal ve kültürel hizmetleri yürütmek” sayılmış olduğuna göre, uygulamanız bir kamu hizmetinin yapılmasına engel değil midir?
4- 5199 s. Hayvanları Koruma Kanunu ve bu kanunun 22. maddesine dayanarak çıkarılan 11.8.2007 tarihli RG’de yayımlanan yönetmelikte belediyelerin hayvanat bahçelerine ilişkin görevleri ve yükümlülükleri gösterilmiş olduğuna göre, Bakanlığınız bu hükümleri tanımamakta mıdır?
5- KV safi kurum kazancına göre alınır. Oysa İzmir BB’nin 2013 yılı Bütçe Tasarısında Doğal Yaşam Parkı’nın tahmini geliri 1,4 milyon TL iken tahmini gider toplamı 5 milyon 478 bin TL’dir. KVK’nun birinci Bölümünde Matrahın Tayinini düzenleyen 6. Maddesinde tanımlanan “safi kurum kazancı” ile bir ilişkisi bulunmayan bu vergicilik anlayışının yasal dayanağı nedir?
6- Türkiye’de hayvanat bahçesi veya doğal yaşam parkı gibi bahçelerden alınan giriş ücretleri üzerinden KV’ne tabi tutulan herhangi bir belediye örneği var mıdır? Aynı şekilde kira gelirleri KV’ne tabi tutulan belediye var mıdır? (Belediye ismi istenmemektedir).
7- Maliye Bakanlığı’nın İzmir BB’de görevlendirilmiş Vergi Müfettişleri acaba görevlerini mi yapmaktadırlar yoksa siyasi bir operasyonun mu parçasıdırlar?
8- Belediyeler arasında çifte standart uygulamamak için, eşit kurumlar arasında vergide genellik prensibini geçerli kılmak için, İzmir BB’ne yönelik bu negatif ayırımcı uygulamaları durdurmayı düşünür müsünüz?
9- Eğer bunu düşünecekseniz, kira, hak, ücret gibi gelirleri tahsil eden kamu kuruluşlarını KV’den açıkça muaf tutmayı ve genellik, eşitlik, açıklık ilkeleri gereği 5520/4/f fıkrasındaki hükmü “Yaptıkları iş ve hizmet karşılığında resim, harç, hak, ücret, kira alan kamu kuruluşları” biçimine getirmeyi düşünür müsünüz?
10- Eğer bunun tam tersi yapılacaksa yani bu tür gelirlerden tüm belediyeler için KV alınacaksa, brüt gelirler üzerine KV’nin uygulanamayacağını, bunun her türlü vergileme ilkesine aykırı olduğunu, KV matrahının bir hesap dönemi içinde elde edilen safi kurum kazancı olduğunu Vergi Müfettişlerinize bir meslek içi eğitim kursu çerçevesinde öğretmeyi planlar mısınız?
11- İktisadi işletmeler biçiminde kurulmuş olmayan belediye birimlerinin KV mükellefi yapılamayacağını, eğer yapılacaksa bunun için KVK’nun yeni bir düzenlemeye ihtiyaç duyduğunu düşünür müsünüz?
12- 5520 s. KVK’nun 1 ve 2. maddelerinde belediyelerin iktisadi kamu kuruluşlarının vergi mükellefiyeti kapsamına alındığını ama 5520/4/ı kapsamında sadece üç tür faaliyetin sayıldığını, oysa belediyelerin çok sayıda faaliyet konusu olduğunu ve bunların da –İzmir BB hariç- vergiye konu olmadığını dikkate alarak, eşitsizliği ortadan kaldırmak için bu maddeyi yeniden düzenlemeyi veya tüm belediyelere eşit işlem yapılmasını düşünür müsünüz?